Sağlıklı Evliliğin Kuralları Vol.3

  1. Birbirinizi asla küçük düşürmeyin, hele de başkalarının yanında.

Hayatınızı paylaşmaya karar verdiğinizde, sevdiğinizin yapamadıkları, olumsuzlukları, beceriksizlikleri, bilmediklerini de sevmeye ve hoş görmeye karar veriyor olmalısınız. Nasıl siz tam değilseniz, sevdiğiniz de doğal olarak tam değil. Eşinizi hoş görmek yerine hor görüyorsanız, o evlilik içinde mutlu olmanız mümkün olmaz. Hoş göremediğiniz aksaklıkları varsa sevdiğinizin, evlilik kararınızı bir kere daha gözden geçirmelisiniz. Unutmayın, siz öğretmen ve bir bilen değilsiniz. Malum, evlilik eşitlerin birlikteliği.

  1. Partnerinizin size yapmasını ve söylemesini istemediği hiçbir şeyi yapmayın ve söylemeyin.

Bir evliliğin yolunda gitmesi için son derece basit bir kural var aslında: “Eşinizin size söylemesini ve yapmasını istemediğiniz hiçbir şeyi eşinize söylemeyin ve yapmayın”. Bu kadar kolay aslında evliliği ağız tadı ve huzurla sürdürmek. Her bir davranışı yapmadan önce, her bir sözü söylemeden önce düşünün. Eşinizin size yapmasını ve söylemesini istemeyeceğiniz bir davranış ya da sözse, yapmayın, söylemeyin. Genellikle yapılan o hataya düşmeyin. Önce davranıp, söyleyip sonra düşünmeyin. Siz doğrusunu yapın: önce düşünün sonra davranın, söyleyin. Eşinize göstereceğiniz özen aslında kendinize gösterdiğiniz özendir.

  1. Geçmişinizde yaşadıklarınızdan öğrendiklerinizdir sizi siz yapan.

Devamlı kafanızı hem kendi hem de partnerinizin geçmişine çevirip, orada takılıp kalmayın. Hiç kimse evlenmeye karar verdiği an dünyaya gelmiyor. Elbette ki her iki tarafın da evlenmeden önce yaşadıkları, gördükleri, tanıdıkları olacaktır. Bu yaşanmışlıklardır sizi büyütmüş olan, sizi siz yapan. Bir kişiyi evlenmek için seçmenizin nedeni, o kişinin “o” olması değil midir? Yaşadıkları o kişiyi sizin sevdiğiniz kişi yapmış. O zaman ne kendinizin ne de partnerinizin yaşamış olduklarına takılıp kalmayın. Geçmişte birbirinizin neler yaşadığını bilgi olarak bir kere konuşun ve geride bırakın.  Siz bir araya geldiğiniz andan itibaren başlatın zamanı.

  1. Güven, evlilikteki en önemli dört temel taştan birisidir.

Kendinize ve partnerinize koşulsuz güvenin. Birbirinize bağlı olun. Asla kendinizi partnerinize, partnerinizi kendinize bağımlı kılmayın. O zaman güven problemi yaşamazsınız. Evlenirken ne kadar ciddi bir kararın altına imza atıldığının yeterince farkında olunmadığı bir gerçektir. Olur da bir gün sağlık durumunuz nedeniyle hayatınız hakkında kendiniz karar verecek konumda olmazsanız, sizin hayatınız hakkında karar vermeye yetkili kılıyorsunuz demektir partnerinizi o imza ile. Bu kadar ciddi bir kararı verebileceğini imza ile beyan ettiğiniz, canınızı emanet ettiğiniz kişiye güvensizlik duymak ciddi bir mantık hatası olmaz mı? Ne dersiniz? Eğer partnerinize gerçekten koşulsuz güvenemiyorsanız, evlilik kararınızı gözden geçirmeniz doğru olacaktır.

  1. Evliliklerin badire atlayarak sağlamlaştığını unutmayın. İlişkinize zaman tanıyın, hoşgörü gösterin.

Badire kelimesinin tam Türkçe karşılığı maalesef yok. Türk Dil Kurumu badireyi “Birdenbire ortaya çıkan tehlikeli durum” olarak ifade ediyor. Her tür ilişki gibi bir evliliğin de ne kadar dayanıklı olduğu ancak badireler atlatıldıkça ortaya çıkar. Badire atlayamayan ilişkiler ayrışır gider, ister istemez sonlanır. Yaşam ilginç bir yolculuktur. Güzelliklerinin yanı sıra zorlukları da içinde barındırır. Mali zorluklar, sağlık sıkıntıları, sevdiklerimizin uğurlanması gibi standart badirelerin yanısıra hiç hesapta olmayan sıkıntılar da yaşamda önümüze çıkacaktır. Bu sıkıntılar karşısında o ilişkinin dayanıklılığını ve sıkıntılar geçtikten sonra ayakta kalmaya devam edip etmeyeceğini yaşayarak öğrenebiliyoruz ancak.

Yaşamınızdaki badirelerin olabildiğince az olması ve evliliğinizin bu badirelerden sonra birkaç çizikle de olsa sağlam bir şekilde ayakta kalması dileğiyle, çok güzel günler diliyorum hepimize.

Önümüzdeki günlerde devam edeceğiz.

Dr. phil. R. Meltem KAVCAR SIRMALI

25 Aralık 2019