Mutluluğun sırrı, başkaları sıkıntılarını üst üste ekleyip kendisine acırken, sizin hayatın sunduğu güzelliklere teşekkür edebilmenizdir.
Hayatımızda teşekkür etmemiz gerekenlerin çoğunun farkında bile değiliz aslına bakarsanız. Kaçımız biran için durup da kolayca nefes alabildiğimiz için, kendi başımıza yürüyebildiğimiz için, kendi ihtiyaçlarımızı kendimiz karşılayabildiğimiz için teşekkür etmişizdir acaba?
Sufi felsefe ve doğu felsefesinin binlerce yıldır dile getirdiği müteşekkir olmayı artık batı da keşfediyor ve hayata teşekkür etmenin etki alanının ne kadar çeşitli olduğunu görüyor; bağışıklık sistemini güçlendirdiğini, hayatı daha mutlu ve daha iyimser yaşamayı sağladığını, insanların kendilerini yalnız ve ümitsiz hissetmemelerini sağladığını….
Teşekkür etmek olumsuz duygularınızı engeller. Hayatınızdakilere teşekkür etmeyi öğrenmişseniz, olumsuzluklara, eksikliklere odaklanmazsınız. Ne yazık ki, özellikle batı tüketim toplumu insan doğasını farklılaştırmış ve insanları sahip olduklarına teşekkür etmek, hayatında iyi gidenlere odaklanmak yerine sahip olmadıklarına, olumsuzluklarına odaklanır hale getirmiştir. Hedef tüketimi arttırıp daha fazla para kazanmaktır. Ama bu hedeflerini gerçekleştirirken bu “vahşi kapitalist sistem” aslında insan doğasını bozup ciddi kayıplara yol açar olmuştur.
Kendinizi daha mutlu hissetmeniz için yapabileceğiniz birkaç küçük alıştırma:
- Teşekkür günlüğü tutun
Hayata teşekkür etmeyi alışkanlık haline getirin. Her gün yaşadığınız, sahip olduğunuz için teşekkür ettiğiniz iki şeyi not edin o günlüğe.
- Sevginizi cömertçe çevrenizle paylaşın
Çevrenizdekileri takdir edin, hayatınızda oldukları için teşekkür edin. Bunu onlara söyleyin. Tüm canlıları sevin. Ailenize, arkadaşlarınıza sevginizi göstermekten, söylemekten çekinmeyin.
- Şikâyet etmekten vazgeçin, teşekkür edin.
Sahip olmadıklarınıza değil, hayatınızda olanlara odaklanın. Müteşekkir olmak için hayatta büyük şeylere ihtiyacınız yok.
- Hayatın meydan okumalarına teşekkür edin.
Şükran sadece olumlu deneyimler için müteşekkir olmakla ilgili değildir. Bazen olumsuz ya da zor durumları yaşamak, neye şükretmeniz gerektiğinin daha net farkına varmamıza yardımcı olabilir.
- Gönüllü olun
Hayatta yardımcı olabileceğiniz birçok insan var. Hayatın size verdiklerini başkaları ile paylaşmak yaşamsal dengeye, o insanlara daha iyi bir hayat vermeye katkı sağlamanın yanısıra kendinizi çok iyi hissettirecek, hayata daha da çok teşekkür etmenizi sağlayacaktır.
- Güzel anları durdurun
Mutlu hissettiğinizde her ne yapıyorsanız durun birkaç dakikalığına. Duygularınıza odaklanın. Hafızanıza kaydedin duygularınızı ve o anı. Ne kadar çok mutlu an biriktirirseniz, kendinizi kötü hissettiğinizde aklınıza getirip kendinizi iyi hissedeceğiniz o kadar çok anınız olur.
- Kendinize teşekkür edin
İyi uyuduğunuz, iyi beslendiğiniz, elinizden geldiğince sık güldüğünüz, iç sesinizi dinlediğiniz, kendinizi önemsediniz için teşekkür edin kendinize.
- Kendinizi sevin
Özdeğerinizin farkına varın. Kendinizi olduğunuz gibi kabul edin ve sevin. Hepimizin aksaklıkları var. Sevilmek ve kabul görmek için kusursuz olmamız gerekmiyor. Olduğumuz gibi çok güzeliz.
Hayatın size verdiklerini fark edin. Elbette ki vermediği çok şey var. Vermediklerine odaklanırsak, hayat boyu mutsuz olur, bizi mutsuz edecek bir sürü şey yaşarız. Halbuki olumluya yönelmek herkese iyi gelecektir.
Haydi, teşekkür edebileceğimiz birkaç şey sayalım:
- İyi bir aileniz varsa, anne-babanız için teşekkür edin. Sizi dünyaya getirdikleri, büyüttükleri, bugünkü sizin oluşmanıza kattıkları için, hayattaki kaleniz oldukları için.
- Arkadaşlarınıza teşekkür edin, hayatınızda uzun yol arkadaşları oldukları için.
- Görme yetinize teşekkür edin, hayatın renklerini görebilmenizi sağladığı için.
- Duyma yetinize teşekkür edin, yağmurun sesini, sevdiklerinizi, notaların sesini, müziği duymanızı sağladığı için.
- Dokunma yetinize teşekkür edin, bir elbiselerinin dokusunu, rüzgârın esintisini, sevdiklerinizin ellerini hissetmenizi sağladığı için.
- Koku alma duyunuza teşekkür edin, çiçeklerin kokusunu, parfümleri, güzel yemek kokularını alabildiğiniz için.
- Tat alma yetinize teşekkür edin, meyvelerin tadını, deniz suyunun tuzluluğunu, turşuların ekşiliğini, biberlerin acısını alabildiğiniz için.
- Konuşabildiğiniz için teşekkür edin, kendinizi, hislerinizi ifade edebildiğiniz, canınız acıdığında söyleyebildiğiniz, sevdiğinize aşkınızı ifade edebildiğiniz için
- Hayata teşekkür edin, size tüm yaşattıkları için.
- Ve kendinize teşekkür edin, kendiniz olduğunuz ve hayata sevgiyle dokunabildiğiniz için.
Hayatınızı nasıl yaşayacağınıza siz karar verirsiniz. Hayat hepimize unu, suyu, tuzu farklı bir hamur veriyor. Bu hamurdan ne şekil çıkartacağınız ve hamurun tadı tamamen size kalmış. Evet, bazen hamur sert olabilir, kolay şekil almayabilir. Ama unutmayın o sert hamura bile tat katmak sizin elinizde.
Dr.phil. R. Meltem KAVCAR SIRMALI
12 Haziran 2019