Hastalık hastalığı olarak bilinen Hipokondriyazis, kişinin vücudunda bir hastalığı olmadığı halde, sürekli bedensel bir hastalığı olduğuna dair kaygılar ve belirtiler ile boğuştuğu bir tablodur. Bu tablodaki temel belirti içsel sıkıntıdır.
Kaynağı sıklıkla kişinin ilişkisel zorlukları ve yaşam içinde karşılaştığı çatışmalara bağlıdır. Kişi bu çatışmaları bedenine aktarır ve bedensel hastalık uğraşlarına dönüştürür. Yapılan tüm fiziksel muayenelerde ve laboratuvar incelemelerinde bir bozukluğa rastlanmaz. Korkulan hastalığın varlığına karşı konuşan tıbbi muayene sonuçları, korkuyu sadece kısa bir süre için hafifletebilir.
Hipokondriyaklar sağlıkları konusunda yüksek seviyede endişe duyarlar. Başka birinin hastalandığını duymak veya gazetelerde herhangi bir hastalık ile ilgili bilgiler okuyunca bile kolayca kaygılanırlar. Kendilerini devamlı hastalık belirtileri açısından kontrol ederler.
Genellikle fiziksel semptomlar oluşmaz, ancak hastalık ile ilgili kaygılar kişinin hayatını yönetir.
Tüm Somatoform bozukluklarında olduğu gibi Hipokondriyazis\’de de psikoterapi gereklidir.
Kişi psikoterapi ile fiziksel şikayetleri ve günlük yaşamıyla nasıl başa çıkacağını öğrenir. Şikayetlerinin ortaya çıkış süreçlerini daha iyi anlar ve sınıflandırır. Hastalık kaygılarına genel düşünce sistemini değiştirerek nasıl engel olacağını öğrenir. Genel yaşam bakış açını değiştirir.
Dr.phil. R. Meltem KAVCAR SIRMALI